Teknoloji yararımıza olan bir etmen gibi görülüyor olsa bile bir çok olumsuzluğu da içerir. Bunlardan bazıları X kuşağı ile teknoloji kuşağı olarak bilinen Y kuşağının anlaşmakta zorlanması , internet üzerinden yapılan dolandırıcılıklar , özel yaşamın sosyal medyayla bütünleşmesiyle oluşan tek düze gösteriş hayatları vs. bir çok örneği vardır.
Nüfus üzerindeki en büyük etkisi ise insan sağlığını kötü yönde etkilemesinden kaynaklıdır. Hem fiziksel hastalıklar hem de ruhsal bir çok hastalığa sebep olmaktadırlar.
Fiziksel hastalıklarına örnek olarak göz bozukluğu , boyun ve bel fıtığı , baş ağrıları , damar rahatsızlıkları , parmak ve eklem yerlerinde ağrılar ve bunun gibi bir çok rahatsızlıklara sebep olmaktadır.
Ruhsal olarak etkilediği hastalıklar ise Nomofobi , Fomo , Google Takibi , Ego Sörfü , Siberhondrik , Photolurking , Cheesepodding , Facebook Depresyonu gibi rahatsızlıklardır.
İnsan yaşamında düşüncelerini , yaşam şeklini , olmak istediği kişiliği aslında sosyal medyada gördükleri etkisiyle kötü yönlerde değiştiği görülmektedir. Bir kişinin sosyal medya hesaplarında paylaştığı kişi ile gerçek hayatta olduğu kişi arasında bir çok fark bulunmaktadır. Sosyal medyada paylaştığı kişiliği devam ettirmek için maske gibi kişilik giyen insanlar artık her yerde çokça görülmektedir. Bu insanların kendilerini farklı göstermek ve öyle olduklarını inandırmak için takındıkları kişilikleri bir süre sonra oyun olmaktan çıkarak kendi kişilikleriymiş gibi üzerlerine yapışır ve bunlar sonucunda kişilik bozulmaları , psikolojik bozukluklar gibi bir takım sıkıntılara sebep olur.
İnternet ve sosyal medyanın aşırı (Ceyhan, Ceyhan ve Gürcan, 2007) ya da problemli kullanılması (Young, 1988; Davis, 2001) ve haftanın en az 8,5 ile 21,5 saatinin çevrimiçi geçirilmesi (Yang ve Tung, 2007) bağımlılık olarak değerlendirilmektedir. Bir nesne veya davranışa aşırı düşkünlük olarak tanımlanan bağımlılık kavramı genellikle sigara, alkol, uyuşturucu gibi maddelerin kullanımına yönelik değerlendirilmektedir. Ancak son yıllarda kumar, egzersiz, yeme, uyuma gibi bazı davranışların da bağımlılık yaptığı savunulmaktadır. Benzer durum bilgisayar, internet, çevrimiçi oyun, tablet, mobil telefon gibi teknolojik cihazlar ve uygulamalar için de geçerlidir (Fidan, 2016). Sosyal medya bağımlılığı da ciddi bir sıkıntıdır. İnsanın gerçek dünyadan gittikçe uzaklaşarak sadece sanal hayata yöneldiği ve bağımlılığı yüzünden sorunlar yaşamasına sebep olur. Tıpkı uyuşturucu gibi ölümcül olabilmektedir. Belki fiziksel olarak onun gibi etki göstermez lakin ruhsal olarak çok başka bir yaşam gösterip aslında olandan uzaklaşmakla insanı kötü yönden etkileyip intiharlara sebep olabilmektedir.
Günümüzde istediğini düşündüğü hayatı yaşayamadığı için intihar eden çok insan görülmektedir. Bu insanların çoğu aslında sosyal medyadan etkilenerek gördükleri başkalarının hayat şartlarının kendinde olmamasından dolayı girdikleri bir depresyonu atlatamadıkları için olmaktadır. Bir kısmı da yaşadığı her hangi bir sorunu anlatıp paylaşabileceği insan kalmadığı için içe kapanması sonucu bazı psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Sosyal medyada her ne kadar kalabalık ve bir arada görülmekte olan insanlarla dolu olsa da aslında telefonlarının , bilgisayarlarının ya da tabletlerinin karşısında bu insanlar bir başlarına duruyorlardır. Yani yalnızlardır.
Sosyal medyanın olumsuz etkilerinden biride kitap okuma oranlarında gerilemeye sebep olmasıdır. Bireysel, zihinsel ve yaratıcı bir süreç olan okuma en etkili ve en eski öğrenme biçimidir. Çocuğun kendini daha iyi ve doğru biçimde ifade edebilmesine yardım eden okuma, onun, yaratıcılığının, yeteneklerinin, soyut düşüncelerinin, hayal gücünün, zihinsel ve motor becerilerinin gelişmesini sağlamaktadır.(Öğrencilerin Televizyon İzlemeleri, 2007)
Özellikle çocukluktan başlayarak kitap okuma alışkanlığın kazandırılması günümüzde artık daha da bir önem teşkil etmektedir. Neden diye sorulduğunda; önceki nesillere göre şu an kitap, dergi vs. okumanın yanında birçok alternatif bulunmaktadır. Sosyal medya hesaplarında dolaşma, Youtube’ta çeşitli içerikler üreten kanalları izleme, bilgisayar oyunu oynama gibi uzatılabilecek bu liste kimi zaman kitap okumaktan daha cazip gelmektedir. Aslında yapılması gereken bu yazılanlar yerine oturup kitap okumak değil. Birine aşırıya kaçacak şekilde zaman ayırıp diğerini es geçmekte hata olarak belirtilebilir. Kısacası okumayı bir alışkanlık haline getirmek gereklidir denilelebilir.
Eskiden çocukların çoğu sokaklarda bisiklet sürer , oyun oynar , arkadaş edinirlerdi lakin artık çocuklar evde tek başlarına telefon veya tabletlerden oyun oynuyorlar ve aslında bir çok şeyden mahrum kalıyorlar. Sokakta oynarken düşüp canı acımıyor ama evde bir oyunda yenildiği için sinir krizleri geçiriyor. Belki fiziksel olarak daha iyi gelişim gösteriyorlar bazı açılardan fakat ruhsal olarak içe kapanıklığa alışıyorlar ve pasifleşiyorlar. Büyüdükleri zamanlarda ise bu durumlar ciddi kişilik bozukluklarına sebep olmaktadır.
Sonuç olarak yeni sosyal medya insanın asıl olan yaşamını (doğasını) bozguna uğratmakta olduğu için insanları adım adım hastalıklara , sıkıntılara ve beklide intihara sürüklemektedir. Bunlar nüfusu derinden etkilerler. Sağlıklı olmayan bir toplum nüfus açısından tehlikelidir. Çünkü ne zaman düşüş yaşayacağı belli olmaz ve aslında bir nevi sosyal medya ile bulaşıcı olmuştur. İnsan hayatı kolay kazanılmayan ama çok kolay kaybedilebilen bir madendir. Ve her bir insan kaybı dünya gelişmişliğini geriye çekmektedir. Bir ülkenin gelişmişlik seviyesi insan hayatının refah seviyesiyle bir nevi doğru orantıdadır. Doğum oranı nüfusu ne kadar etkiliyorsa ölüm oranları da bir o kadar ülkelerin gelişimini etkiler. Lakin ölümler her zaman doğal yollardan ya da fiziksel hastalıklardan kaynaklanmaz. Bazı ölümlerin asıl sebepleri ruhsal çöküntülerdir ve bunların günümüzdeki en büyük nedeni de sosyal medyadır.
Sosyal medya kullanımında dikkatli olunmalıdır. Gösteriş ya da tanınmak için değilde bunun yerine olumlu yönlerinden pozitif verim almak için kullanmalıyız. Çok fazla başkalarının hayatlarına bulaşmayıp onlara özenmek yerine kendi yaşamını nasıl iyileştirebilirsin ona bakılması gerekir. Eğer doğru ve kendine ruhsal olarak bir zararı olmayacak şekilde kullanılıyor ise sosyal medya nüfus için zarar değil de yarar olabilir.
Lütfen kullanımında dikkatli olalım gerçek hayatımızın değerini bilelim.
KAYNAKÇA
- https://www.cnnturk.com/saglik/sanal-alemde-dogan-internet-hastaliklari?page=1
- https://www.sabah.com.tr/galeri/aktuel/ilginc-sosyal-medya-hastaliklari/5
- https://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/sosyal-medyanin-bagimlisi-olmayin
- Cengiz ŞAHİN1 , Mustafa YAĞCI2 , “Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği- Yetişkin Formu: Geçerlilik ve Güvenirlik Çalışması” , Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 18, Sayı 1, Nisan 2017, Sayfa 523-538
- http://psikolektif.com/kitap-okuma-oranlarina-sosyal-medya-engeli/
YAZAR : EBRAR YENİKÖY G180218041